Albert Camus’nün Yolculuk Günlükleri’nden 16 Enfes Alıntı


Yazarların tuttuğu günlükler ilgi çekicidir. Onlarda şiirlerinin, romanlarının, öykülerinin, denemelerinin nüvelerini bulabiliriz. Albert Camus, ilgiyle okuduğum ve okuyacağım yazarlarımdan. Mart-Mayıs 1946 ve Haziran-Ağustos,1949’ da ABD ve Güney Amerika ülkelerine yaptığı gezilerde tuttuğu notlardan oluşan Yolculuk Günlükleri’nden enfes alıntıları okurun ilgisine sunuyorum.

• Bayan D. ile insanların çoğunun yaşamak istedikleri yaşamı yaşayamadıkları ve korkakça davrandıklarını düşünüyoruz.

• New York Limanı’na çıkıyoruz. Sise karşın ya da sis nedeniyle korkunç görünüm. Düzen, erk, ekonomik güç burada. Bunca hayran olunası insandışı şey karşısında yürek titriyor.

albert camus edebiyat

• Bir ülkeyi tanıma yollarından biri, orada insanların nasıl öldüğünü bilmektir. Burada (ABD’yi kastediyor, h.ö.) her şey önceden düşünülüyor. ‘You die and we do the rest,’1 diyor tanıtım afişleri. Mezarlıkların özel mülkiyeti var: ‘Yerinizi almakta acele ediniz.’

• Haklı olan asla öldürmeyendir. Bu demektir ki Tanrı olamaz.

• Çağımızın, ideolojilerin sonunu işaretlediğini not etmeli. Atom bombası ideoloji yasaklıyor.

• Kendimi yeniden öyle güçsüz hissetmemin hüznü. Yirmi beş yıl sonra elli yedisinde olacağım. Yapıtımı oluşturmam ve aradığımı bulmam için yirmi beş yıl öyleyse.  Ardından, yaşlılık ve ölüm. Benim için en önemli olan şeyi biliyorum. Ve küçük ayartmalara kapılmanın, boş konuşmalarla ya da kısır aylaklıklarla zaman yitirmenin bir yolunu hala buluyorum. İçimdeki iki-üç eğilime egemen oldum. Ama öylesine gereksindiğim şu üstünlükten ne çok uzağım.

• İnsanlara özgü iştahım, çağlama merakım ile kendimi şu unutuluş denizlerine, ölümün büyüsüne benzeyen şu ölçüsüz sessizliklere denk kılma arzusu arasında sürekli parçalanıp durdum. • İki kez canlanan intihar düşüncesi. Sürekli denize bakarken ikinci kez şakaklarıma korkunç bir yanma yükseliyor. İnsanın canına nasıl kıydığını şimdi anladığımı sanıyorum.

• Sular yüzeyde henüz aydınlık, ama derin karanlıkları seziliyor. Deniz böyledir, onu bunun için seviyorum zaten! Yaşamın çağrısı, ölüme davet.

• Dört kişiyi geçince topluluk bana dayanılmaz gelir.

albert camus edebiyat

• Bütün çabalarıma ve uslamlamalarıma karşın artık nedenini bile anlamadığım şu hüznü dağıtamıyorum.

• Gelecek bizim elimizde değil, bu karşı konulamaz devinime karşı hiçbir şey yapamayız.

• Yatakta. Ateş. Sadece kafa inatla çalışıyor. Berbat düşünceler. Çevremdeki ve içimdeki her şeyi altüst edecek bilinmedik bir yıkıma doğru adım adım yürüme duygusunun dayanılmazlığı.

• Yaşamım boyunca inatla karşı çıktığım şeyleri burada kabul ediyorum – sanki bu yolculuk içerisinde istemediğim her şeye önceden boyun eğmiştim.

• Yaşamak, başkalarına ve bununda ötesinde kendine kötülük yapmaktır. Acımasız toprak! Hiçbir şeye dokunmamak için ne yapmalı? Hangi kesin sürgünü bulmalı?

• İtiraf etmeliyim ki acı çektirme olgusu uzun süre ilgimi çekmemişti. Beni bu konuda aydınlatan, aşk oldu. Şimdi artık buna dayanamam. Öldürmek, bir anlamda acı çektirmekten daha iyidir. Dün açıklıkla fark ettiğim şey, sonunda ölmek istediğimdi.

Kaynak: Albert Camus, Yolculuk Günlükleri, Çeviren: Ramis Dara, Can Yayınları, Kasım 2009,İstanbul

1 Siz ölün, biz gerisini hallederiz.

Yorumlar