Meral Saklıyan: "Ben samimiyete ve hakikiliğe angajeyim sanırım."


Haden Öz : Hangi yazar, şair veya karakterle bir gününüzü geçirmek isterdiniz? Neden?

Meral Saklıyan: Orhan Pamuk’la geçirmek isterdim. Nedeni tamamen yazdıklarına hayran olmam.

Okumakla ve yazmakla ilgili ilk anınızı hatırlıyor musunuz? Ne hissetmiştiniz?

MS: Pınar Kür’ün roman yazma atölyesine katılmıştım. Anna Karenina romanını okuyun sonra gelin, demişti. Altı haftalık atölye süresince romanı irdeledik ve ben bu kadar güzel bir roman yazamayacağıma karar verip yazmaktan kendi kendimi soğuttum. Aradan iki yıl geçti. Baktım kendi kendime bir şeyler karalıyorum, o zaman öyküye yöneldim. 


İlk kitabınızı elinize aldığınızdaki duygu neydi?                                                                                                                                       

MS:  Önce kalbimin üstüne sıkı sıkı bastırdım sonra da kokladım.

Sizden bir tek cümle/dize geriye kalsa, hangisi olsun isterdiniz?

MS: Henüz böyle bir cümle için çok erken.

Yazmak eylemi sizce hangi renktir?

MS:  Gökkuşağı renginde.

Bir tercih yapmak zorunda kalsanız okumayı mı, yazmayı mı seçerdiniz?

MS: Yazmayı.

Hangi karakterinizin sizi yaratmasını isterdiniz?

MS: "Kısmet" adlı öykümdeki Hamiyet karakterimin beni yaratmasını isterdim.

Yaşar Kemal “ben ‘angaje’, bağımlı bir yazarım, kendime ve söze ve insanın onuruna bağımlıyım” der. Siz angaje bir yazar mısınız?

MS: Her insan angajedir aslında, ama neye angaje olduğunu bilmek zamanın göstereceği bir şeydir. Ben samimiyete ve hakikiliğe angajeyim sanırım.

Yazmak bir tutku mu, yaşama biçimi mi, yoksa bir başka şey mi sizin için? 

MS:  Tutku değil ama yaşama biçimi olmak zorunda, yoksa bu kadar peşine düşmezdim.

Genel olarak hayatınızda, özel olarak da yazma eyleminizde hiç keşkeleriniz oldu mu? 

MS: Evet, keşkelerim oldu. Keşke daha önce yazmaya başlasaydım, diyorum çoğu zaman...

meral saklıyan, haden öz, oggito söyleşileri, edebiyat, şiir, roman, söyleşi

Yorumlar