Murat Uyurkulak ile Kısa Kısa: "Keşke bazı soruları daha önce sorsaymışım..."


Hangi yazar, şair veya karakterle bir gününüzü geçirmek isterdiniz? Neden?

Murat Uyurkulak: Zebercet’le sinemaya gitmek isterdim. Bardamu ile cephede (kısa süre) bomba ve kurşun sesleri eşliğinde at sürmek isterdim. Kerouac ile büyük bir Amerikan arabasında yol almak isterdim. İhtiyar Ursula’yı evin içinde oradan oraya sürüklemek isterdim. Bu cevabın sonu gelmez.

Okumakla ve yazmakla ilgili ilk anınızı hatırlıyor musunuz? Ne hissetmiştiniz?

MU: Ali Baba ve Kırk Haramiler... Okumayı dört-beş yaşında öğrendim birçok öğretmen çocuğu gibi. Büyülenmiştim. Yazmakla ilgili hatıralarım daha çok erotik. Alt alta birçok insan ismi yazardım, sonra onları birbiriyle eşleştirirdim. Bu bununla, o da şununla yakışır gibisinden.

İlk kitabınızı elinize aldığınızdaki duygu neydi?

MU: Bana ait okuyacağım, okuduğum bir kitap mı yoksa yazdığım bir kitap mı, anlamadım. Ama eğer yazdığım kitapsa, Tol’u kardeşim Serhat getirmişti, İstiklal’de, aradaki Mantabatmaz Kahvesi'ne... Çalışıyordum çünkü, vaktim yoktu gidip almak için. Elime ilk aldığımda (söylemek zorundayım) ağlamıştım.




Sizden bir tek cümle/dize geriye kalsa, hangisi olsun isterdiniz?

MU: Benim aklım yol kuşlarının tüneyip sessiz sedasız terk ettikleri bir harabedir.

Yazmak eylemi sizce hangi renktir?

MU: Elbette ki gri.

Bir tercih yapmak zorunda kalsanız okumayı mı, yazmayı mı seçerdiniz?

MU: İkisini de. Ama illa bir tercihte bulunmak gerekirse, okumak.

Hangi karakterinizin sizi yaratmasını isterdiniz?

MU: Bilmiyorum. Ağır soru bu.

Yaşar Kemal, “Ben ‘angaje’, bağımlı bir yazarım, kendime ve söze ve insanın onuruna bağımlıyım” der. Siz angaje bir yazar mısınız?

MU: Komünizme, anarşizme, sınırsız ve sınıfsız bir dünyaya, enternasyonalizme, eşitliğe, kardeşliğe, özgürlüğe angajeyim. 

Yazmak bir tutku mu, yaşama biçimi mi, yoksa bir başka şey mi sizin için?

MU: Hiçbiri.

Genel olarak hayatınızda, özel olarak da yazma eyleminizde hiç keşkeleriniz oldu mu?

MU: Keşke bazı soruları daha önce sorsaymışım, bazı cevapları da daha sonra verseymişim.

murat uyurkulak, haden öz, oggito söyleşileri, edebiyat, şiir, roman, söyleşi

Yorumlar